12:56
0
Aslında bu özellikleri uzun süre koruyamıyan ve değişen hayata etkili olamayan din; ara sıra kendi için­den bir adam çıkıp da; çok kuvvetli imânı, maneviyatı, fedakârlığı, hasbîliği ve üstün fikrî ve ruhî yetenekleri ile o dinin Ölü vücûduna yeni ruh üflemedikçe ve o dine inananlarda yeni bir güven, cezbe, hareket ve aksiyon meydana getirmedikçe, bu zamana kadar yaşayamaz.

Hayatın ihtiyaçları her zaman tazedir. Maddecilik ağacı sürekli bahardadır. Nefsaniyete çağrıya ve onun dininde gerçekten bir yenileme yapmaya ihtiyaç yok­tur. Çünkü nefsin isteklerine yöneliş ve insanı ona teş­vik eden şeyler adım adım her yerde vardır. 

Yine de onun tarihi, o nefsâniyet dininin cezbeli, atak davetçi-leri, propagandacıları ve başarılı yenileyicileri ile dolu­dur. Onlar, nefsâniyet dînini bugüne kadar genç tut­muşlar ve ona daveti bu zamana kadar canlı olarak sürdürmüşlerdir.


"Her ne kadar mü'min ihtiyarlarsa da, Lât ve Vlenât (putları) gençtirler."

Buna karşılık gerçek din; yeni bir hayat, yeni bir güç ve enerji ile ortaya çıkmazsa ve ara sıra onun yeni­lemesi yapılagelmezse yeni kan taşıyan (canlı) madde­cilik karşısında yaşaması zor olur.




0 yorum:

Yorum Gönder